chshaha
Yaygın bilinen bir yanlışı düzeltelim; Abidin Dino‘nun “Mutluluğun Resmi” adlı bir tablosu yoktur. Söz konusu eser, yani “Home Sweet Home“, mütevazı bir ressam olan Dianne Dengel‘in elinden çıkma bir yağlıboya tablodur. Usta ressam Dino, Nazım Hikmet’in “Saman Sarısı” adlı şiirinde sorduğu soruya da sanıldığı gibi bir tabloyla değil, bir şiirle cevap vermiştir.
Yıllarca sahte ‘Abidin Dino’ imzasıyla ortalıkta dolaşan ve büyük bir kitlenin Dino’nun elinden çıktığına inandığı eser, Dianne Dengel’indir. Eserin yapılış sebebi olarak gösterilen ve Dino’nun da yine bir şiirle karşılık verdiği o güzel ve uzun Nazım Hikmet şiirinin ilgili bölümü de aşağıdadır;...
Abidin’e söylemeli de resmini yapsın Beyazıt Meydanı’nda şehit düşenin
ve Gagarin Yoldaşın ve daha adını sanını kaşını gözünü bilmediğimiz
Titof Yoldaşın ve ondan sonrakilerin ve tavan arasında yatan genç kadının.
Küba’dan döndüm bu sabah,
Küba meydanında altı milyon kişi akı karası sarısı melezi
Işıklı bir çekirdek dikiyor çekirdeklerin çekirdeğini güle oynaya.
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil.
Ne de ak örtüde elmaların,
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini.
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının
Resmini yapabilir misin üstat?
Nazım’ın bu şiirine Abidin Dino şu şekilde cevap verir;
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
Hasretle kucaklayabilseydim
Seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tual yeterdi;
Ne boya…
Abidin Dino
Yazan: Aysu Altaş