12 Nisan 2016 Salı


Deniz Humması

Gene denizlere dönmeliyim, ıssız denize, semaya.
Bütün istediğim bir gemi ve yolunu gösteren yıldız..
Çark vursun, rüzgar söylesin, beyaz yelkenler çarpsın havaya,
Ve denizde sisli bir fecir, bir fecir istediğim yalnız.

Gene denizlere dönmeliyim, dalgaların çağrışına.
Öyle hoyrat, öyle saf bir çağrış ki karşı durulmaz buna..
Bütün istediğim rüzgarlı bir gün, bulutların yarışı,
Savrulan köpükler, serpintiler, martıların haykırışı.

Gene denizlere dönmeliyim, serserilik hayatına.
Martılarla, balinalarla o keskin rüzgarlı yollarda..
Bütün istediğim yolculuğun sonunda bıkıncaya dek,
Uyumak, rüya görmek ve bir gemici masalı dinlemek

John Masefield



Rakı
01 Kasım 2008
Atatürk rakı içiyormuş.Aslandı o, aslan ...

*Hadi siz "dönülmez akşamın ufkundayız" diye ince ince başlayın, ben de size yıllar önce yazdığım yazıyı anlatayım...


RAKI...!
Dönülmez akşamın ufkundayız azizim...!
Arap aklıyla bize akıl vermeye kalkıyorlar ama "alkol" kelimesinin kökeni bile Arapça
Peki napalım?
Kullanmamak lazım.
Hatta, yasaklansın.
Rakı ise, özbeöz Türk. "Ne malum?" derseniz.
Nerede, ne zaman ve kim tarafından icat edildiği bilinmiyor. Oradan malum...!
Eğer, biz Türklerden başka bi milletin icadı olsaydı, yazılı tarihi olurdu, şeceresini bilirdik..!
Şampanyanın mucidi Fransız keşiş, Dom Perignon..
1638'de dünyaya gelmiş mesela...
Evliya Çelebi'nin 1635 tarihli seyahatnamesinde  " rakı "; geçtiğine göre, şampanyadan eski demekki.!
Yani...?
yanisi şu;
Şampanyayı icat eden Dom Perignon,
kundakta ana sütü içerken,
biz aslan sütü içiyorduk..!
Başka  " aydınlatıcı " veri var mı.? Vaar..!
Memleketi  " ampul " yönetiyor ama,
elektriğin ampulden önce, rakıya faydası olmuştu. Çünkü, elektriğin icadıyla birlikte " buz " üretildi.
Buz üretilince,
" rakıya niye buz koymuyoruz azizim? "keşfi yapıldı. Bu tarihi keşif neticesinde, rakının üstüne buz koymak için daha uzun bardağa ihtiyaç oldu.
Zahmet edip özel bardak icat etmek zor geldiği için de, pratik Türk zekâsı devreye girdi, " limonata bardağı ne güne duruyor muhterem " keşfi yapıldı.
"Asil" dir rakı...!
Bakın, 1900'lü yıllardan bir davetiye aktarayım size ;
"Muhterem efendim,
Teşrin'i saninin 21'inci gününe müsadif Cuma akşamı, Hristo'nun Meyhanesi'nde taam eylemek ve hususi bir eğlence tertip ederek vakit geçirmek istiyoruz. Sizi pek seven cümle dostlarımız teşrif edeceklerdir. Binaenaleyh, icabetiniz bizim içün mücib-i şeref olacaktır. Bu lütfu bizden esirgemeyeceğiniz ümidi ile takdim-i ihtiram eyleriz efendim.Pera sahaflarından Şener Efendi."
Nezakettir, zarafettir..!
Adab-ı muaşerettir."Milli" dir..!
Hem de Üstelik, AKP'nin "milli "sidir..?
Bu arkadaşların döneminde "milli" oldu.
Rakıyı  " milli içki "olarak tescilleyen Türk Patent Enstitüsü Başkanı, o makama, AKP tarafından atandı... Eşi de, AKP milletvekili...!
Ki o milletvekili, Suudi Arabistan Riyad Eğitim Fakültesi İslami İlimler mezunudur iyi mi...
Dolayısıyla, " rakı balık Ayvalık " gibi, zincirleme reaksiyonla, AKP'nin  " amp;milli "sidir!
" Rakı içeceğinize meyve yiyin,
kavunun yanına 35'lik salkım açın "
filan gibi gayri ciddi yaklaşılamaz ona..!
Ciddiyet ister.
Fava, pilaki, şakşuka, memleket  " meze " lesidir..
Yurtseverdir...!
İki tek attın mı  " n'olacak bu memleketin hali ? "
diye aslaa endişelenmezdin, aksi olsa...
Evrim Teorisi'nin kanıtıdır..!
fazla kaçırırsan, özüne dönersin,
yani maymun olursun...
Bilimdir...!
Maymun değilsek bile; ne anlamı var onsuz, radika'nın, cibes'in, turp otu'nun, inek miyiz biz? Madem gıcıksın rakıya,
niye balık avlıyorsun boşu boşuna?
Şerbetle mi yiyeceksin lüferi..?
" Fevkalade " dir..
"Aliyül'ala" dır..
''Kadın'' dır...!
1926'da üretime başladığında, rakılarına şu isimleri koymuştu Tekel, Cumhuriyet'in ilk yıllarında.. "Sevim, Elif, Hanım, Denizkızı, Üzümkızı, Jale " isimlerini taşırlardı...
Botoks'tur aynı zamanda.
''Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır..!'' mesela...
En kaknemi bile bir başka görünür gözüne,
içilir, güzelleşilir....!
Hayatın anahtarıdır.
Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar.
" çilingir " sofrası denmesi, ondan..
Kontörsüz muhabbettir... Kahkahadır...!
İçki içen,
neler yaptığını hatırlamaz; rakı içen hatırlar..! Acısıyla tatlısıyla hatıraları kaydeden
hard disk'tir çünkü...
Tıp bazen çaresizdir. O ilaçtır.
Dişe de, Gurbete de iyi gelir...!
Herkesin gençlik hatası olabilir,
önce bira içersin...
Sonradan para kazanınca,
şarap içmeyi bi matah zannedersin...!
Amerika'da kamyon şoförlerinin içtiği viskiye Etiler'de, Reina'da bi kamyon parası ödersin, o ayrı. Kürkçü dükkânıdır Rakı...,
Döner dolaşır, gelirsin....!
Çocuktur... Ağlarsın...
Orhan Gencebay'dır.
Entel dantel barlarda dinlemeye utanırsın.
Ama hepimiz biliriz ki, ezbere bilirsin...
Tatlıses'tir. Realite'dir...!
Peynir, Rakı, Kavun, (PRK), örgüttür.
Ama, bölücü değil, birleştirici örgüt...!
Türk'ü de içer, Kürt'ü de..!
Çerkez'i de içer Ermeni'si de..!
Laz'ı da içer Yahudi'si de....!
Rumlar öyle bi meze yapar ki,
AB'ye almasalar da helali hoş olsun,
Kıbrıs'ı veresin gelir...!
Orhan Veli'dir...!
"Şiir yazıyorum,
şiir yazıp eskiler alıyorum,
eskiler verip musikiler alıyorum,
bir de rakı şişesinde balık olsam..! " dır.
Şiirdir...!
Dönülmez akşamın ufkudur aynı zamanda...
Ve...,
Mustafa Kemal'dir...Rakı!
Rakı içiyordu diye & sarhoş "  demeye getiriyorsan eğer.., " sarhoş kafayla kurup
yücelttiği bu memleketi, ayık kafayla niye yönetemiyorsun..? " diye sorarlar adama...!
Oof, oofff çok uzattım...!
Vakit tamam, güneş batmak üzere,
bana müsaade,
*cümleten şerefe...!*

YILMAZ ÖZDİL