8 Eylül 2023 Cuma

Bana mutluluğun resmini yaparmısın Abidin..!

 


chshaha

 Yaygın bilinen bir yanlışı düzeltelim; Abidin Dino‘nun “Mutluluğun Resmi” adlı bir tablosu yoktur. Söz konusu eser, yani “Home Sweet Home“, mütevazı bir ressam olan Dianne Dengel‘in elinden çıkma bir yağlıboya tablodur. Usta ressam Dino, Nazım Hikmet’in “Saman Sarısı” adlı şiirinde sorduğu soruya da sanıldığı gibi bir tabloyla değil, bir şiirle cevap vermiştir.

Yıllarca sahte ‘Abidin Dino’ imzasıyla ortalıkta dolaşan ve büyük bir kitlenin Dino’nun elinden çıktığına inandığı eser, Dianne Dengel’indir. Eserin yapılış sebebi olarak gösterilen ve Dino’nun da yine bir şiirle karşılık verdiği o güzel ve uzun Nazım Hikmet şiirinin ilgili bölümü de aşağıdadır;...


Abidin’e söylemeli de resmini yapsın Beyazıt Meydanı’nda şehit düşenin 

ve Gagarin Yoldaşın ve daha adını sanını kaşını gözünü bilmediğimiz 

Titof Yoldaşın ve ondan sonrakilerin ve tavan arasında yatan genç kadının. 

Küba’dan döndüm bu sabah,

Küba meydanında altı milyon kişi akı karası sarısı melezi 

Işıklı bir çekirdek dikiyor çekirdeklerin çekirdeğini güle oynaya. 

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? 

İşin kolayına kaçmadan ama 

Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil. 

Ne de ak örtüde elmaların, 

Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini.

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?

1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin? 

Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının

Resmini yapabilir misin üstat?


Nazım’ın bu şiirine Abidin Dino şu şekilde cevap verir;


Kokusu buram buram tüten  

Limanda simit satan çocuklar

Martıların telaşı bambaşka

İşçiler gözler yolunu.

İnebilseydin o vapurdan

Ayağında Varna’nın tozu

Yüreğinde ince bir sızı.

Mavi gözlerinde yanıp tutuşan

Hasretle kucaklayabilseydim

Seninle, bir daha.

Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi

Bağrımıza bassaydık seni Nazım,

Yapardım mutluluğun resmini

Başında delikanlı şapkan,

Kolların sıvalı, kavgaya hazır

Bahriyeli adımlarla düşüp yola

Gidebilseydik meserret kahvesine,

İlk karşılaştığımız yere

Ve bir acı kahvemi içseydin.

Anlatsaydık

O günlerden, geçmişten, gelecekten,

Ne günler biterdi,

Ne geceler…

Dinerdi tüm acılar seninle

Bir düş olurdu ayrılığımız,

Anılarda kalan.

Ve dolaşsaydık Türkiye’yi

Bir baştan bir başa.

Yattığımız yerler müze olmuş,

Sürgün şehirler cennet.

İşte o zaman Nazım,

Yapardım mutluluğun resmini

Buna da ne tual yeterdi;

Ne boya…

Abidin Dino

Yazan: Aysu Altaş

 

11 Nisan 2023 Salı

Mısır firavunu Akhenaton veya IV. Amenhotep


 
“Tanrı uludur, birdir, tektir
Ondan başkası yoktur
Bir tanedir
O’dur her varlığı yaratan…”
Kulağınıza ezândan bir bölüm gibi geliyor, değil mi ?
Hayır !
Ezan değil bu. Mısır hükümdarı (firavunu) Akhenaton’un (Amenofis’in) yazdığı bir şiir. 
Şiir şöyle devam ediyor:
1- “Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh…
Ta başlangıçta vardı Tanrı,
Tek varlıktı o.
Hiç bir şey yokken o vardı.
Her şeyi o yarattı
Ezelden beri süregelen varlığı,
Ebediyete kadar sürecek,
Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman.”
2- Amenofis ilk defa çok Tanrılı olan bir  evrende kargaşalık olur yaklaşımı ile Tanrı sayısını bire indirerek, tek Tanrılığı ortaya atmıştır. Yani tek Tanrılılık semavi dinlerin değil, aslında Amenofis’in fikridir.
3- Tahta çıkar çıkmaz Tanrılar Tanrısı AMON-RA’yı ve diğer tüm Tanrıların (Maat, Hathor, İsis, Nephthys, Set, vs) adını tapınaklardan sildirdi ve bir yasayla sadece tek bir Tanrıya tapınılacağını emretti. Tek bir Tanrı vardır o da güneşin kendisi “ATON" dur, dedi...
4- Böylece dünyada ilk defa tek Tanrılı Aton Dinini (Atenism, bazen Atonism de denir) kurmuş oldu.
5- TEB rahipleri Amenofis’in bu yaklaşımına büyük tepki gösterseler de, Amenofis adını değiştirerek, her şeyin yaratıcısı ve güneşin sevgilisi, Aton’a hizmet eden anlamına Akneton (Akhenaton) adını alarak Tanrı Aton için yukarıdaki şiiri kaleme alır.
6- Tek Tanrılı dinlerin hakiki kurucusu Amenofis, duaların kabulü için her duanın sonunda en büyük Tanrı adına kendi adının zikredilmesi talimatı vermiş: ‘Amen !’
7- Yani ‘Amen’ kelimesi eski Mısır dili olan Koptça. ( Kıpti kelimesi de oradan gelir ) ve o devirde kıtlık nedeniyle Mısır’a göç etmiş olan Yahudiler de, o zamanki Mısır geleneğine uyarak, böyle söylemeye başlamışlar. 
8- Sonra bu gelenek Musa tarafından önce Tevrat’a, oradan da zamanla ‘Amin’e dönüşerek İslamiyete sirayet etmiş. Ancak Müslümanların bilmediği bir nokta, “Amin” kelimesinin Kur’an’da bir kez olsun geçmediğidir. 
Incil’de de Isa’ya karşılık gelecek ‘Amen’ kelimesi geçer.
9- Bu da üç semavi dindeki duaların sonunda ‘Amen’ ve ‘Amin’ kelimelerini oluşturmuştur.
10- Gariptir ki, gerek Tevrat, gerekse Kur’an’da Firavunlar en nefret edilen kişiler olarak tanıtılmakta iken, hem Yahudi ve Hıristiyanlar, hem de Müslümanlar günde bir çok kere dualarından sonra nefret ettikleri Firavunun adını anmaktadırlar.
Belgesel- Akheneton
Kaynaklar: 
1- Giorgio A. Livraga- Teb, Kadim Mısır Uygarlığı.
2- Joel Levy- Kayıp Tarihler, Dünyanın En Ünlü Gizemlerinin Araştırılması.
3- Albert Champdor- Mısır’ın Ölüler Kitabı.
4- Ara Avedisyan- Evrende En Büyük Sır.
5-W. B. Crow- Büyünün, Cadılığın ve Okültizmin Tarihi
6- Cihangir Gener- Ezoterik, Batıni Doktrinler Tarihi.
7- Paul Poupard- Dinler. 
8- Köksal Çiftçi- Tek Tanrılı Dinlerde Resim ve Heykel Sorunu
9-Server Tanilli- Yüzyılların Gerçeği ve Mirası, İnsanlık Tarihine Giriş, İlk Çağ, Cilt I. 
10- William H. McNeill- Dünya Tarihi.